BİR HOŞÇAKAL BİLE DEMEDEN GİTTİN
Hayat bir öfke olmuş tüm gerçekliğiyle üzerimde patlarken ben; sevdasının gölgesine sığınmış bir mülteciyim.Sınır dışı sevmelerime yasaklar konmuş,adımsa söylenmez olmuş sımarmış dudaklar da.Yarim istanbulu kuma almış erciyesimin cigeri yana yana..Ve ben beklemekteyim sönmüş volkan gibi dursada başı dumanlı sevdamla bir başıma
Yazık degil mi bana? Ben deniz nedir bilmeden sevmiştim seni. Vadisinden dısarı çıkmamış güdülmeyi bekleyen bir koyunken, sen gözü her zaman yükseklerde gezinen bir çoban oldun.Yalnızlığımla sevmiştim seni.Beni bilmeden önce ben,senin koynundan çalmıştım nazlı sılanı.Boynuma kimlik yapıp taşımıştım sınırlarda.
Git..git.. kızmaya hakkım yok ki..Ben senden önce gitmişim zaten bir başka sevdanın kucağına.Sen yokken ben yalnızlığı koynum da sen diye emziren bir ana olur bakarım sen muTlu oluncaya kadar. Emanetin emanetimdir.Git ardına bile bakmadan demeye kalmadan gitmişin zaten buralardan.Sen İstanbul da çayını yudumlayıp balık ekmeğini yerken,ben erciyesi üzerime yorgan yapar vakit seni vuruncaya kadar beklerim..